Gavs Nedir? Ricali Gayb Var mı? Velilik!?

Kuran dışı kaynaklar yolu ile İslam kültürününün merkezine yerleşen açıklayamadığımız durumlardan biridir Velilik kavramı.. Öylesine karışıktır ki; Her cemaat bunu farklı anlatır.Gavslar, Rical-i Gayb lar kutuplar,Şeyhler, Evliyalar ve daha bir çok  insan üstü makamlar.. Bu liste uzayıp gidecektir.

 

Gelin şimdi  bu ayetin tecellisi eşliğinde "Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın.” (3/103)  Hadi bakalım Kuran’a Sımsıkı sarılarak bu meseleyi inceleyelim.

Ve elimize ne geçecek,nereye ulaşacağız görelim..

“Sizin veliniz (dostunuz)ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekatı verirler. “Maide/55

“Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir.”Tövbe/71

Kuran’a Gör Veli;

Veli: Allah ve Resulüdür,İman edenlerdir,Allah’ın emirlerine boyun eğerek namaz kılıp,zekat verenler velidir.Ayrıca müminler birbirlerinin velisidir.(Yardımcısı ,dostudur)

Veli kuran'a göre bazen S.A.V dir. Bazen Allahdır. Bazen müminlerdir.Bu kavramı farklı bir alana çekip çekilen bu alanda başına bir makam atanmıştır.

Gelenek dinine göre ise:  İnsanların kalbinden geçeni bilen, mesafe tanımlamasını aşabilen,bir  şehirden diğer şehre tek adımda gidebilen,Allah’a diğer kullardan çok daha yakın kişi..Her söylediği doğru,muhalefet edilmesi küfür sayılan,mübarek ve kutsal bir adam..

Farkındamısınız bu açıklama ile "Mimin" olmak önemsiz gösterilmekte. Kıymetsiz,itibarsız,olsada olur olmasa, Velinin altında  bir çeşit ucuz makam...

Oysa Mümin olmak dünyanın en değerli halidir. Ötesi yoktur. Ve mümin bütün dünyayı farkında olarak veya olmayarak zaten hisseder.Yönlendirir,yönetir.Lakin mümin olmanın getirisi olarak herşeyi Allah dan bilir.Bu zaten islam olmanın şartıdır. Mümin olmak,mümin olarak ölmek kimin duası bilirmisin? Hz.Yusuf'un! Allahdan mümin olarak yaşamayı nasip etmesini isteyen bir peygamberin bu dünyada ulaşmak istediği makam!

"..Benim canımı Müslüman(Mümin) olarak al ve beni salihlerin arasına kat.'12/101

Hani rüyalar görüyorsunuz ya ? Aslında onlar gerçektir. Tek sorun şahidiniz yoktur. Rüyalarınızda bu aleme kıyasla alaganüstü deneyimler yaşıyorsunuz! Hatta bazen rüya ötesi haller ortaya çıkar.Sabah namazına kalkamayan müminin ruhu kalkar,soğuk suyu hissederek abdest alır,namazı kılar ve yeniden uyur.Gariptir sabah salatı ikame edip etmediğinden çok ciddi anlamda kuşku duyar. İş o kadar gerçekçidir. 

Sabah namazına çok kalkmak isteyen müminlerin bedenlerini uyandıramadıklarında yaşadıkları bir çeşit astral deneyimdir bu olay. Benzer nice olayları yaşayan mümin o kadar mütevazidir ki triplere girip bu gavscıların ortaya koyduğu velilik imajını anmaz bile..

Süsleyerek sunmaz! Zaten  O'na göre anlatılmayacak kadarda önemsizdir.Herşeyi Allahdan bilir. Dokunduğu şey altın olur.Ama bundan tamemen habersizdir.Asla Kuran'ın dışına çıkamaz. Geleceği anlatma cüretinde bulunmaz.

Çünkü Ona göre:

"Kim sana derse ki Muhammed (S.A.V) yarın olacak şeyi bilir, derse yalan söylemiştir. Zira ayet-i kerimede (mealen): "Hiçbir nefis yarın ne kesbedeceğini bilemez" (Lokman 34) buyrulmuştur. Kim sana "Muhammed'in vahiyden birşey gizlediğini söylerse o da yalan söylemiştir. Çünkü ayet-i kerimede (Mealen): "Ey Peygamber! Sana Rabbinden her indirileni tebliğ et. Şayet bunu yapmazsan Allah'ın risaletini tebliğ etmiş olmazsın" (Maide 67) Buyurulmuştur.

 

Gavs kavramını ele alalım bakalım ne bulacağız:

Gelenek dinine göre Gavs:

“Kâinatın yönetiminden sorumlu olduğuna inanılan velîler(Yukarda Velinin ne olduğunu izah etmiştik ki “balık baştan kokar”) örgütünün başı Kutub ve kutbu'l-aktâb (kutublar kutbu) da denir.

Manevî makamı esas alındığında daha çok kutup ya da kutbu'l-aktâb denildiği halde, özellikle kendisinden yardım istenilmesi durumunda "yardım eden" anlamında gavs ya da gavsu'l-âzam (en büyük gavs/Yardım edenlerin en büyüğü (?)) olarak anılır.

Ancak gavs ve kutub kelimeleri mücerret olarak kullanıldığında gavsu'l-âzam ve kutbu'l-aktâb anlaşılır Gavslık makamına ibâdet ve riyâzetin çokluğu ile ulaşılmaz; doğrudan doğruya Allah'ın bağışı neticesinde elde edilir.”

Tanımlamayı okudunuz mu?

Kuran’a göre olmayan bir çeşit Veliler örgütünün başı!? Neresini doğrultalım!?

Aslında müminlere   Halife denir ki  adına dünya dediğimiz bu yerde  Halife olmadığımız izah etmiştim.

Bu tanımlamaları yapanlar diğer alemle burayı karıştırıyor olabilir.. Ve ancak merhametliler buradan geçebilir. Aksi halde bu dünyanın bilgileri ile tek gözle bakmaya devam ederler..Ve büyük ihtimalle beni de hiç anlamazlar..

Anlatmak istediğimi yazılarımı uzun zamandır takip edenler anlamıştır..

Gelenek dininin Gavs izahı hakkında Kuran’dan ayetlere bakalım.

Kuran’a Göre Gavs:

Elmalılı Hamdi Yazır Meali 'nde "Gavs" kelimesi bulunamamıştır.

Gavs’ın manası ile kıyaslama yapıp bakalım.

Gelenek dinine göre izah etmeye çalışalım.

Buyurun bir alıntı yapıyorum.

“Bir kimsenin dergah-ı Hak dan bir muradı olsa Ben Hazreti Hakkı düşümde gördüm Yedi kere d

edim ki:Ya Rab! Her kim beni çağırsa mahrum kalmaya! duyu tazarru ettim Duamı Hazreti Hak kabul eyledi

 

İmdi bir kimse benim ruhum için iki rekat namaz kıla, amma temcide kıla!

Evvel rekatta bir Fatiha onbir İhlas okuya;

İkinci rekatta, bir Fatiha onbir İhlas okuya

Selamdan sonra on kere Salavat vere ve bir Tebbet okuya!

 

Ayağı üzere kalkıp el bağlaya, onbir adım gün doğdu yere (Doğu'ya) karşı yürüye ve sağ elin uzada ve yedi kere:

 

"Ya Abdülkadir Geylani emdidni li kaza-i haceti (hacetimin yerine gelmesi için bana imdat eyle!) diye çağıra!

 

Her ne niyete kim çağıra, kabul ola!

Niyetimi hasıl kılıver diye, kendi neye kadir ise nezr eyleye Cümle maksudu hasıl olur inşaallahuteala”

 

Daha değişik versiyonları mevcut.

 

“..Yalnız senden medet(yardım) umarız.(bekleriz)” Fatiha/5 Her gün en az  kır kez “Yalnız” vurgusu ile tekrar ediyorsak şu anlama geliyor :

-Tartışmasız ama,lakin ifadeleri mırın kırın etmeden Ancak Allah’dan yardım istenir,medet umulur. ..

“Darda kalmış kişi dua ettiği zaman onun yardımına kim yetişiyor da sıkıntıyı gideriyor ve sizi yeryüzünün hakimleri yapıyor? Allah ile beraber başka bir ilah mı var? Ne kadar az düşünüyorsunuz..“ (27/62)

Allah’dan yardım ister gibi :- Medet Gavsım diyemezsin! Polisten yardım istemek ile Allah’dan yardım istemek arasında fark vardır. Burda  içten içe sanki seni duyuyormuş gibi duaya benzer şekilde Gavsdan yardım istenmesi Ancak senden yardım isteriz ayetini tanımamaktır.

 

Arasında ki izah farkı sürekli karıştırılmaktadır.

Bana şöyle dediklerini duyar gibi oldum;

-Sen cahilsin!

-Eee

-Aslında o Gavs’a Allah tecelli ediyor, onda açığa çıkıyor! Biz ondan isterken Allah’dan istiyoruz!

Ah kör şeytan!

Kardeşim madem aslında Allah’dan istiyorsun! Neden önce Allah dan istemiyorsun! "Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var." (Furkan/77)? Ayetini hiç mi kimse hatırlatmadı,hiç mi okumadın?!

Allah’a bırak sana yardıma istediği kulu ile gelir! İsterse melek ile,isterse başka bir var ile..! 99 adından zikredecek isim mi bulamadın.. ?

Ne kadar büyük bir çelişkidesin! Uyan!

Tabi ki İslam’da öğretmenlik vardır! Ama öğretmenin ders kitabı Kurandır.Kuran aynı zamanda öğretmendir.

 

Gelenek Dinine Göre Kainatı Yöneten:Gavs ya da gavsu'l-âzam (eşanlam da kutub ve kutbu'l-aktâb) hakikat-i Muhammediye (Burayı  zamanı gelince başka bir makalede izah edeceğim.)'ın mazharıdır. Bütün kâinatın kalbi mesabesindedir. Değirmen taşının milin (kutb) çevresinde dönmesi gibi kâinat da gavsın çevresinde döner. Kâinat içindeki bütün varlıklar hayat ruhlarını gavstan alırlar."

Oysa Kuran ı Kerim in birçok yerinde Allah kâinattaki bütün işleri düzeltip yönettiğini söyler.

“Ricâlu'l-gayb toplam dörtbin velîden(Veli hakkındaki izahla kıyaslayın) oluşur. Bunlar halktan gizlidirler (mektup). Bunlar içinde ahyâr (hayırlılar) adı verilen üçyüz velî, ilk üst grubu oluşturur. Ahyâr, işlerin yapılmasına ya da yapılmamasına karar veren ehl-i hal ve'l-akd velîler, komutan velîlerdir. Bunların üstünde kırk veliden oluşan ve abdal, büdelâ denilen velîler; bunların üstünde de ebrâr (iyiler) denilen yedi velî yer alır. Örgütün en üst mertebelerini de dört velîden oluşan evtâd (direkler); üç velîden oluşan nükebâ (denetçiler) ve gavs (ya da gavsu'l-âzam) işgal ederler. Ricâlu'l-gayb, yardımlaşarak kâinatı idare ederler.”

Veli ne demek Kuran’a göre cevap vermiştik. Şimdi bu iddiaları ortaya atanların Veli tanımlaması ile Kuranın veli tanımlaması arasındaki uçurumu görmeniz gerek!

“Deveye boynun eğri demişler de,devede nerem doğru ki demiş!”

Yani

"..İşte bu, her şeyi muhkem ve mükemmel yapan Allah’ın sanatıdır."27/88

Kuran’a göre bütün müminler velidir..İnanalar Velidir.Kuranda ifade edilen Sünnetullahın dışına çıkmak yani bu alemde fizik kurallarına aykırı davranmak mümkün değildir. Herkes insan olmanın getirisi olan acizliği görmek zorundadır.

Kuran’ın anlattığı Allah’ı tanırsanız; Sizinle  sizin dilinizle size konuştuğunu da görüsünüz. Annenizin dilinden,babanızın dilinden ve hatta televizyonda 20 yıl önce çekilmiş bir senaryodan sizinle konuşur. Bütün sorun uzak İlah anlayışından kaynaklanmaktadır.

Şirk insanı Allahtan perdeler..

"Allah ile kulları arasında protokol oluşturup, çeşitli isimler altında yaklaştırıcılar varsaymak tam bir küfürdür." (Maide, 73)

"Allah her dua edene icabet eder tüm kullarına eşit yakınlıktadır"(Bakara, 186)

Kuran protokol ve aracı olmadığını defalarca vurgulamaktadır.

Doğa üstü bir çeşit tanımlama yapıp Veli kavramını değiştirdikten sonra ,değişen bu kavrama birde Kuran’ın tanımadığı bir benzetme ile Gavs atayıp sonra kainatı ona yönettirip,ondan yardım istemek  müminleri derin bir kuyuya atmaktadır.

Ve sonra bir takım adamlar  Zalimleri insanlara Evliya diye tanıtarak mümin olmak isteyenleri yanıltmaktadırlar.

“Kişi sevdiği ile beraberdir” Anlaşılan  hali ile diğer aleme tecelli ettiğinde mümin zalim birini severek başına ne bela aldığını orda görecektir. Bu yüzden ancak Allah’ı sevmek bizi aydınlığa ulaştıracaktır..

Yüz yıllardır müminler insanlığa icat noktasında yeni bir şeyler katamamıştır.

Bunun nedenlerinden biri bu işi hep Gavslarına bırakmalarından kaynaklanmaktadır.Türbeler ve yatır kültürüne hiç girmek bile istemiyorum..

Matbaa ile en son tanışan Müslümanlar olarak Koruyacağız sözü verilmemiş hiçbir dini eser bizi bağlamaz! Bağlamamalıdır. Zira bir çeşit kamış ve bazen kuş tüyleri ile kağıtlara şerh düşmek(kitaba ekleme yapmak) moda idi.

Yani benim yazdığım bu yazıya siz ekleme yapabiliyordunuz. Nesilden nesile aktarılan bilgiler kutsama hastalığımızla birleşince ortaya onlarca Kuran gibi kitap çıktı.

Diyor ki;

Efendim sen ondan iyi mi biliyorsun?

-Yok be kardeşim Kuran ondan iyi biliyor!

Sonra gözlerini biraz daha büyütüp;

Hadisleri inkar mı ediyorsun?

Hayır ama anlamıyorsun,kuran bütün sorularıma cevap veriyor!

Kuran’a muhalefet etmeyen bütün sözler kabulümdür.. Başka bir kavram oluşturuyorsun diyorum ama anlaşılamıyorum.

Bir örnek; Yanınızda Kuran ile bir adaya yolunuz düştü.Issız ada da farklı farklı kavimler mevcut.Orda ancak 3 saat kalacaksınız. Milleti başınıza topladınız! Kuran’ı tanıttınız 3 saate ne yapabilirseniz ve kitabı bırakıp gittiniz!

Şimdi bu ada halkı yalnızca Kuran’a göre amel ederse sapık mı olmuş olur?

-Hayır değil mi?

Emin olun aradan geçen 1430 yıl  bizi o adanın halkında daha zavallı yapmış durumda.

İşte Kuran’a sımsıkı sarılmak gereken zamandayız..

 

Ayeti anlamaya çalışın ltfen:"De ki: «Ben size «Allah'ın hazineleri benim yanımdadır.» demiyorum; gaybı da bilmem, size «Ben meleğim.» de demiyorum; ben ancak bana verilen vahye uyarım.» De ki: «Kör ile gören bir olur mu? Artık biraz düşünmez misiniz?"6/50

Vay efendim,hadisi inkar ediyorsun,mezhep imamlarını inkar ediyorsun,falanca alimi inkar ediyorsun diyenler Kuran’ı bir türlü görmeyen ve okumayanlardır..

“Ya tutarsacılardır”

Bir sürü kelime ile  Veli-Gavs konusunun içinden çıkamadık.

Kimseyi ikna edemediğim gibi birkaç makale sonrasında sapık ilan edileceğim..

Ada halkı örneğinde olduğu gibi Kitaba sarılmamız gerekmektedir.

Makale Kurana sımsıkı sarılınca ne oluyor ile bizi buraya getirdi.

Başka bir ayetle konuyu bitirelim:

"Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sımsıkı sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin."(43/43)

Ulaştığımız yol ile ilgili olarak altını çizdiğim yeri bir daha okuyun.

 

Ayrıca mutlaka Allah bilir  uslubu ile gittiğimizi önemseyin.

Bir Not: Gelenek Dini: Halifelik konusunu Gavslık ile karıştırmış,Sorumlu olduğumuz diğer alemle yani yeryüzü ile Dünyayı bir birine karıştırınca nereye halife olduğunu bir türlü izah edememiş Halifelik hali yaşayanların durumları bu aleme göre yorumlanmış olabilir..

Zira müminler dünyanın değil Yeryüzünün halifesidir. Zaten Kuran’a göre dünyada çok değersizdir..

Öte yandan sabırlı mümin kardeşlerimi müjdelerim.. Sizi gerçekten Halifelik gibi önemli bir emanet bekliyor..

Yazılarım bir teori,bir fikir ve sesli düşünme olarak algılanmalı!

Saygıl ve Sevgi İle