Nasrettin Hoca ve Yağmur

Nasrettin hoca hikayelerine çok sıkça denk geliriz.Çoğu eğlencelik olarak alır.Bu hikayelerden birinde olaylar şöyle gelişir.
Muhterem hoca yağmurlu bi günde penceren dışarıyı izlerken komşusunun ıslanmamak için kaçışını görür.
Pencereyi aralar ve yüksek bir sesle sorar;
-Niye koşuyorsun be adam!
Adam önemli bir mevzu zannederek duraksayıp cevap verir;
-Yağmurdan kaçıyorum!
Hoca kafasını açılan pencereye iyice yaklaştıp;
-Allah'ın rahmetinden kaçılırmı be adam!
Adam cevap veremez..
Ufak adımlarla evine döner..

Bir başka gün tam tersi işler.
Bu sefer yağmurdan kaçan hocadır.

Komşusu hocada ki çelişkiyi görür ve neden kaçtığını sorduğunda aldığı cevap ilginçtir.
-Allahın rahmetine basmayım diye kaçıyorum..

Hikaye bu!
İşte hoca figürü bazen çevrenizde kalem tutan kişilerdir.Kelimelerle oynar dururlar.Bildiğiniz bir şeyi değiştirip farklıymış gibi sunarlar.

Laf cambazı dediğinde orda düşüneceksin!
Bir konu hakkında haksız olduğunu anlatman kolay değildir.

Nasrettin hoca hikayesinde her zaman kendini haklı gören bir adam betimlenmiş ve bunun nasıl olduğu anlatılmıştır.

Din kültürü konusunda adına Tasavvuf dediğimiz alanda Nasrettin hoca benzeri kalem,fikir erbabı çok fazladır.Yağmurdan kaçsan da,kaçmasan da onlar hep işlerine gelen yol ile izaha girişirler..
Oysa bir noktadan sonra konuşmak bile çelişkidir.
Ancak en çok onlar konuşur.
Bu mevzu çok fazla örneklendirilir.

Kutsama hastalığı olmayanlar çelişkiyi görür ve manayı netleştirerek yoluna devam eder.Kutsama hastalığı olanlar için iş hayli karışır.Cesaretleri varsa yağmurdan kaçan hocalarına sorarlar.
Aldıkları cevap ise hocanın verdiği türdendir.Soran kişi hala meseleyi anlamaz ve şok olur. Bu hiç aklına gelmemiştir.Kutsama eşliğinde sürekli yağmuru kendilerine uydururlar..

Yasin 62:"Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hala akıl erdiremiyor musunuz? "

A.K