Dini Halis Kılmak

39:2: "Biz sana Kitap’ı gerçekle indirdik. Öyle ise dini Allah için halis kılarak O’na kulluk et."

Dini Allah'a halis kılmayı öğütlüyor. Halis; Katıksız,saf,temiz hiç bir lekenin,ima yolu ile dahi hiç bir şeyin karışmamış şeklidir.
Günümüzde dini halis kılanlar o kadar az ki.
Bir şekilde bulaştırıyorlar işte.
Kirletiyorlar.

Peşi sıra gelen ayet konuyu biraz daha açıyor.

39:3:"Dikkat edin, halis din Allah’ındır; Onu bırakıp da kendilerine bir takım veliler edinenler (derler ki:) «Biz, bunlara ancak bizi Allaha daha fazla yaklaşdırsınlar diye ibadet ediyoruz».Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir.
Muhakkak ki Allah, yalancı, nankörlüğe düşkün olan kimseyi hidayete erdirmez. "

Şeyhi olmayanın kurtuluşa eremeyeceğini söyleyenler bu ayetleri nasıl anlasınlar.
Şeyh'in nur(!) yüzünü hayal edip zikir yapanlar,Şeyh'ine yönelip rabıta yapanlar dini halis kılmadıklarını biliyorlar mı? Allah'ın isimlerine iman edenler "Ben" diyemezler.
Ne diyeceklerini bilemezler.Dilleri ağızlarında şişer.
Tek kelime ile yoldaş olurlar k; Bu kelime de bir çoğunuzun bildiği gibi SubhanAllahdır.

Ayet yalancılar ve nankörler için çok kötü bir haber ile bitiyor.
Korkunç bir haber;
Yalancıların hidayete ulaştırılmayacağı vurgulanıyor.

Sahi yalan söylemeden para kazanan kaç esnaf kaldı..
Çerez yaptık,ağzımızda sakız yaptık.
Mevcut kurulu sistem,dostluk anlayışları,komşuluk anlayışları yalancılığı teşvik eder durumda.
Yalan söylemeyen ne komşu kazanabilir,ne de dost kazanabilir.
Parası varken gizlemek zorunda.Gizlemek için yalan söylemeli..
Yalan söylemezse ne parası kalır,ne arabası,ne makamı kalır.
Para,araç ve makam Dost,komşu ve itibar bunlar -+ gibidir.
Bir arada bulunmasına imkan yoktur.

Ancak yalan perdesi ile hepsi bir arada olabilir.

Rabbimiz dini halis kılan salihlerden et.
Yalancılığın ve nankörlüğün her türünden sana sığınıyoruz.
Bize merhamet et!

A.K