Kuran'ın Hangi Ayetindeyiz ?

Yani biz yıllarca Kuran-ı Kerim’e bakmaya çalıştık. İşin hakikati bizim kendimize Kur’an-ı Kerim’deki hangi sayfadayız hangi ayetteyiz diye düşünerek bakmamız gerekiyor. Şimdi böyle baktığımız zaman bizim Kâlû belâda olduğumuz, Adem’in zürriyetinden Rabbimin tohumları alarak ruhları, ruh dediğimiz şu anki varlığımızı, bilincimizi yarattığını görüyoruz.

 

 

“Ervahuna eşbahuna, eşbahuna ervahına”, yani “Ruhlarınız bedenleriniz, bedenleriniz ruhlarınızdır.”(S.A.V) Burdaki hadisle işaret edilen üzerinde düşünmemiz lazımdır.Adem’e eşyayı öğrettik diyor ya, Bakara Suresi 31. ayette. Bir daha emin olalım biz. Bakara suresi 31’de böyle diyor. Biz şu anda bu zamanı yaşıyoruz.!Demek ki şimdi bizim içinde bulunduğumuz zaman, Kâlû belâda Rabbimin Adem oğullarının bellerinden zürriyetlerini alarak kendilerine şahit tuttuğu ve eşyayı öğrettiği zamandayız.

Bu fikri öne sürmek, bu görüşü ileri sürmek bizim sorumluluğumuzda ve tabii sadece bizi bağlar arkadaşlar.

Zaten bu bir şeyi de değiştiremez sonuçta. Kur’ana göre değil, yani herhangi bir görüşe veya sisteme göre değil.

Bu ayetlerden hareketle Kur’an’a zaman üstü bakarsak biz Kur’an’a giriş sayfasındayız,birkaç ayetindeyiz..

Şimdi buraya nerden geliyoruz ona değineyim. Bir defa dünya yeryüzü olamayacak kadar küçük! Ayrıca kainatın küçük bir kısmını gösteren haritayı siteye eklemiştim inceleyin.Ve Kuran ı bu kadar değersiz dünya  hayatına kitleyemeyiz. Zira Kur’an-ı Kerim kainat kitabı. Bu da bize gösteriyor ki dünya Allah-u Teala’nın bizlere eşyayı öğrettiği ve insanların genelinin kuran da anlatılan  Hz Ademi yaşadığı bir  çeşit cennetin maketini deneyimlediğimiz yer.

Bir parantez hani o Hz Adem hata yaptı Adem’in suçunu niye biz üstleniyoruz biz niye cennete kovulduk diyen akıllar her şeyin zıttı ile bilindiğini ve dünyanın zıttını görmediklerini henüz idrak edemediler. Burada ki nimetleri,güzellikleri çok aradıkları gibi cennetten kovulanın aslında kendileri olduğunu o zaman anlayacaklar.

Ve düşünün dünya’nın zıttını! Nasıl dehşet bir sürpriz onları bekliyor..

"Dünya Müminin Zindanı, Kâfirin Cennetidir."(SAV)

Bu parantezden sonra Halife ifadesine dönersek bizim halife olmadığımız ortada arkadaşlar.

Mümin halifelik ile imtihan edilecek. Bakın imtihan meselesine gelelim. Yani şimdi hep imtihan, imtihan diyoruz ya neyin imtihanı bu; biz neye hazırlandık neye çalıştık ki onun imtihanını vereceğiz? Dünyada üniversite imtihanları vardır; ona girebilmek için 17 yıl, 18 yıl okul okur, eğitim görürüz, ondan sonra gireriz. Şimdi biz doğar doğmaz neyin imtihanını vereceğiz? İmtihan var tabii ki! Ahirette sonsuzluğu kazanmak için öyle bir imtihana gireceğiz ki bunun, Münker ve Nekir’in “Rabbin kim?” diye sorgulaması olduğu Rasul-ul Allah tarafından müjdelenmiş. Ancak bunun karşınıza birilerinin çıkarak “Rabbin kim?“ diye size sorarak gerçekleşeceğini zannetmeyin. Niye biliyor musunuz? Allah-u Teala’nın Sünnet-ul Allah’ında bir değişiklik olmaz. Buradaki küçük sınavları, testleri görüyorsunuz.

İmtihanınızı parayla, arabayla, çocukla, dünya metaıyla, yaşatıyor değil mi? “Rabbin kim?” imtihanı da yaşanacak arkadaşlar. Hem buradaki gibi kırk yıl, elli yıl değil. İster inanın ister inanmayın ama aslında kısa ama size göre binlerce yıl hissi ile sürecek; çok ciddi, çetin bir imtihan bekliyor aslında ölümden(Doğumdan) sonra sizi.

Şu an biz Kâlû belâda yaşıyoruz, bundan sorumlu muyuz? Elbette sorumluyuz; ama tövbe ettiğimiz zaman şu anda bu dünyada yaptığımız bütün tövbeleri Allah Azze ve Celle kesinlikle kabul eder. Bakın şu kıyamet alametini de buraya sıkıştırayım!

“Güneş batıdan doğunca tövbe kapısı kapanır.”

Hani tövbe kapısı kapanır! Ne olur o zaman!

O zaman şu olur sorumlu olursun!

Tövbe kabul olmaz ve her yaptığın şeyin hesabını verirsin..

Tövbe kapısı kapanmasına bu şekilde bakın!

Emaneti doğru kullanmaz isek bu dünyada “O”nun hazinesinden(Kuran) bolca almak varken,maalesef kötülükle; ondan aldığımız şu emanet olan, bizim olmayan bu bilinci bu şuuru  yanlış kullanırsak sonsuza dek onunla yaşayacağız. O yüzden fırsatınız varken geliştirin, bakış açınızı arttırın, ölümden sonra yeni bir bakış açısı kazanamazsınız.

Ayrıca bir çok arkadaş sitede okuduklarını ilk kez duymuş olmalarından ötürü biraz zorlanıp tepki göstereceklerdir.Sabırlı olup idrak etmeye çalışınız.Tümü aksi ispat edilmemiş düşüncelerdir. Tabiki farklı bir taplo karşımıza çıkabilir. Ama Kurana sımsıkı sarılarak tefekkür ettiğimizde böyle düşüncelere gidebiliyoruz.

Sevgi İle..

ADEM KORKMAZ