Şuan Yaratılıyorsak Kuranı Nasıl Anlamalıyız

Bir kayısıyı düşünün! Bir aşamasından ele alalım: Çekirdek; Bir sonraki aşaması ile alakası yoktur! Yeşil bir bitkidir. O bitki tomurcuk olur! Tomurcuğun çiçekle ilgisi yoktur! Tomurcuğa çiçek halini anlatan ayetler versek,ve sonra çağla durumunu izah eden açıklamalı Kuran meali versek,çağladan sonra ham kayısı durumunu açıkça ifade etsek ve tabi son fasıl kıvama gelmiş kayısı durumunu.. Ve daha yeniden çekirdeğe dönüşecek özdende bahsetsek..

 

Bütün bu genel merhaleleri kavramadan ki: Çiçek ve çağla fiziksel açıdan oldukça zıt merhale olmasına rağmen öz aynıdır.

Tomurcuğu anlatan tek ayet olmasına rağmen tomurcuk Yüce kitabın sadece kendine ve kendi zaman dilimine indiğini zannederse ne olur??

Kendi arasında 73 fırkaya ayrılır!

Kuranı Neden Anlamıyoruz?

İşte Kuranı bu sebepten anlamıyoruz.

Çünkü tomurcuk ölümü tatmadan çiçek olmaz! Çiçek tatmadan çağla olmazken,çağlada ölümü tatmadan  kayısı olmaz! Ve son merhale ancak bütün bir genel bakış ile olayları kavrar!

Lakin kavradığın da susması gerektiğini bilir çünkü son merhale olduğuna kanat getiremez!

"Oysa o sizi aşama aşama yaratmıştır." Nuh 14
"Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz." İnşikak 19
Benzer ayetler ortada iken nedense o kadar ısrarıma rağmen anlaşılamıyorum.
Ben; İlk aşamadayız,ilk merhaledeyiz dedikçe daha çok anlaşılmaz oluyorum.

Bu yüzden örnek izahları anlaşılsın diye sizlere sadeleştirerek sunuyorum! Lütfen şartlanmayın,kitlemeyin..

Allah’ın ilminde olduğumuz ve “Allah var başka bir şey yok! O an bu an “da olduğumuzu sonsuz süreç olarak anlamayınız. Bir an gelecek Allah ve Yarattıkları olmayacak olarak anlaşılmasın mevzu..

Rahman Rahim olduğunda konu çok daha iyi anlaşılacak..

Bu dünyada "O"nda olduğumuz için hakikatte müthiş bir hazinedeyiz! Bunu değerlendirmek zorundayız.

Değerlendirlmesi gereken  hazine Kurandır..Onun ilminde olduğumuz için ölünce(doğunca) bir daha dönmek mümkün değildir! Asla..Çünkü doğan çocuk anne karnına asla dönemez! (O’nu Tenzih ederim)

Et,kemik beden değiliz bizler! Bilinç! Ve bütün özümüzle “O”ndayız! İlmindeyiz,yaratılma sıramızı bekliyoruz! Bu sebeple burada her günahımızı affeden Allah başka aleme geçtiğimizde zerre kadar günahın hesabını vereceğimiz ve onu göreceğimizi zikretmiştir.

Ve Kuran gideceğimiz ebediyet hakkında tanıtım katalogu,bilgilendirme kitabı,broşürdür! Ve biz burada Allah’ın “Adem’e eşyayı öğrettik” ayetine muhatabız..

Bazı dostlar her şeyi yok kabul ederken beynini var zannediyor! Ve gerçekten komik oluyorlar!

Sonrada başlıyorlar zikir’e! Sözde beyinlerinden bir şeyler alacaklar!Beyinden değil Allah’dan alırız! Onun hazinesindeyiz,herkes kendine kolay olan ile O’ndan alır! Ama kendi beyninden aldığını zannedip binlerce Rahman diyen kişi Allah dan aldığını düşünerek yürekten bir kez Rahman demekle alınabilir.

 

 

Rabbim Allah diyebilmeliyiz!

Esma en çok halifelik göreviniz esnasında ve hatta cennete yolculuğunuz esnasında işinize yaracak! Eliniz dua edip El-Kahhar dediğinizde Dünya gibi gezegenleri yerle yeksan edebilecek güçleriniz olacak!

İşte öyle bir halde  –Rabbim Allah diyebilmeliyiz!

Dünyadan sonraki alemde elde ettiğin güç ve kudretin Allah'a ait olduğunu açıkça haykırdığında Rabbin Kim sorusuna doğru cevap vermiş olursun!

Bur da Teklik(Enel Hak) kavramına ulaşıp oradan kelleyi vurarak yeniden kulluk makamına geçmeden göç edenler şuanda yaratılmadığını ve Allahın ilminde olduklarını bilmedikleri için:

Diyeceklerdir ki! Zaten Allah her an her yerde hali ile bende açığa çıktı demek ki ben O yum! Ve bu hal ile yaşanan binlerce yıl ve nihayetinde Rabbim “ben” ile son bulacak bir kader! karşılığında hak edilecek ebedi cehennem! Dikkat edin cehenneme gidenler Kuran’a göre sonradan inkar edenlerdir.

Yaratılma konumuza dönersek geri anlarız ki biz et beden değiliz..Bilinçten ibaretiz..

Bilinç, bilinçten bahsediyoruz, ruhtan bahsediyoruz. O yüzden ne yapıp ne edip buna göre bir hayat nizam edeceğiz.