Muhyiddin İbn Arabînin Anlattığı

"Ben bir zaman, perdeyi açmadan önce, senin dostun olan, seni zikreden ve sana şükreden biri idim. Ne vakit ki, gece aydınlandı, zikredilenin de, zikrin de, zikredenin de sen olduğunu müşâhede ettim."
Muhyiddin İbn Arabî

Başlangıcda dünya hayatını izah ederken ahiret hayatına işaret edip bu değerlendirmeyi ahiret dediğimiz alemde yapılabileceğini ayrıca vurguluyor.
Bu müşâhedeyi yapabilmek için yaratılmış olmak lazımdır.
Aksi halde Hallacı Mansurun durumu ortaya çıkar. Ve satırların sahibinin "sen" işareti ile oldukça serin bir şekilde kendi olmaya devam ettiğini görüyoruz.

Bu şunada benzer!"Allah var başka birşey yok bu an o an" dendiğinde an kavramını alem olarak anlarsak sonraki veya daha sonraki alemde Allah ve yarattıklarını görür yine Kuranla aynı çizgiye geliriz.Ve Onda olmanın bilgisi bizi salih amel kazanma yönü ile daha güçlü kılar.

Yani bu kelama çift zamanlı bakmak Kuran'ın çizgisinden bana göre bizi ayırmaz.Ama tek zamanlı bakıp bu bakışı bütüne yaydığımızda mana ciddi bir karmaşaya belkide 73 fırkaya ayrılabilir.

AK