Sistemi Terbiye Etmek

Köylü vatandaş vergisini muhtar ve azalarına,ilçede yaşayan vatandaş ise vergisini belediye başkanı ve ekibine vermelidir.Her belde vergisini kendi yaşadığı belde yöneticilerine vermeli ve hizmeti buna göre almalıdır.

Vatandaşa düzenli olarak vergisi ile neler yapıldığı anlatılmalı ve vatandaşın dilediği her gün vergisini teftiş etme hakkı olmalıdır.Ve yöneticiye hiçbir zaman garanti yıllar verilmemeli seçtiğini dilediği zaman indirme hakkı olmalıdır.

Dagalgazı vs gibi temel ihtiyaçları bir devlet gibi değil tıpkı bir şirket gibi vatandaşına satan daha sonra birde bundan vergi alan doymak nedir bilmeyen sistemi terbiye etmek için para akışını terbiye etmek gerekmektedir.

Demokrası dedikleri sözde sistem kesinlikle sahdedir. Başkentin adamlarından birini seçmek zorunda olmak nasıl bir demokrasidir.

Devlet isimli şirket örneğin eğitime 110 milyar (?dolar) bütçe ayırdığını iddaa ediyor. Düşünün bu bütçe annelere dönse her çocuk için 5000 lira anlamına gelir. Anneler kendi okullarını kurar,kendi öğretmenlerini bulurlar. Bu yüksek bütçe nerelere gidiyor. Ne yapılıyor. Tıpkı bir kara delik gibi. Takip edemiyor ve hiç kimseye hesap soramıyoruz.

Sistem koca bir aldatmaca üzerine kurulmuş.
Bu sistemden büyük devletler beklemek,huzur,refah veya zenginlik beklemek saflıktır..

Sistem gerçek madana değişmediği sürece ,devletin başına kim gelirse gelsin,bir öncekinin benzeri,kopyası olmanın ötesine geçemez.

Bu açıdan söyleyecek çok sözümüz var ama neye yarar. Birinin yardakçısı,yancısı,adamı olmadığınız sürece kulak verilmiyor.

Bu açıdan siyasete,yöneticilere vs işlere ciddi manada soğuk duruyorum ve argo tabirle siyasetin kazanma hırsının yol açtığı arzular midemi bulandırıyor..

A.K