Küçük bir okulda öğretmen çocuklara demiş ki, "En azından haftada bir kere iyi bir şey yapmalısınız." Çocuğun biri sormuş, "Lütfen bize iyi şeylerin ne olduğuna örnek verin. Neyin iyi olduğunu bilmiyoruz." Öğretmen cevap vermiş, "Mesela kör bir kadın caddede karşıdan karşıya geçmek istiyor; geçmesine yardım edin. Bu iyidir, bu erdemlidir."
Sonraki hafta öğretmen sormuş, "Size söylediğim şeyi yapan var mı?" Üç çocuk elini kaldırmış. Öğretmen başını sallamış, "Bu iyi değil; nerdeyse bütün sınıf hiçbir şey yapmamış. Ama gene de hiç olmazsa üçünüz bir şey yapmış." Dönüp bir tanesine sormuş, "Ne yaptın?" O da cevap vermiş; "Tam olarak söylediğinizi: Yaşlı bir kadın kördü, ben de onun karşıya geçmesine yardım ettim."
"Bu çok iyi, Tanrı seni kutsayacak." demiş öğretmen. İkinciye sormuş; "Sen ne yaptın?" O da demiş ki "Aynı şeyi; yaşlı kör bir kadının karşıya geçmesine yardım ettim." Öğretmenin kafası karışmış. Bu kör yaşlı kadınları da nerden buluyorlarmış? Ama büyük bir şehirmiş bu; iki tane bulmaları mümkünmüş. Bu sefer üçüncüye sormuş ve o da demiş ki, "Tam olarak onların yaptığını yaptım: Yaşlı kör bir kadının karşıya geçmesine yardım ettim."
Öğretmen sormuş, "Üç tane kör kadını nerden buldunuz?" Onlar da cevap vermiş; "Anlamıyorsunuz; üç kör kadın yoktu, tek kör kadın vardı. Ve onu karşıya geçirmek de çok zor oldu. Geçmek istemediği için bağırıp çağırıp çırpınıyordu. Ama iyi bir şey yapmaya çok niyetliydik. İnsanlar toplandı, bize bağırmaya başladılar, biz de onlara dedik ki, "Merak etmeyin. Biz onu karşıya geçiriyoruz."