Gemi Yolculuğu

"Gemiye bindiklerinde dini yalnız Allah'a has kılarak yalnız O'na dua ederler. Sonuçta onları karaya çıkarıp kurtarınca hemen ortak koşarlar."29:65

Gemi fırtınalarla,dev dalgalarla yüz yüzedir. Kişi o vakit "Allah'tan başka güç ve kuvvet yoktur" bilgisi ile yolculuğa geçer. Her an her şeyini kaybedecek bir haldedir. Gemiden kaçabileceği herhangi bir kara parçası yoktur. Karşılaştığı dev dalgalarla yüzleşmek zorundadır.Gemideki erzağını,parasını saklayabileceği bir yer yoktur.

İşte bu halde dalgalara ve fırtınaya bakarak "Allah u ekber" manasına gelen "Allah hepsinden büyüktür" teslimiyetine bırakır kendini.

Nihayet gemi karaya yanaşır ve ayağı yere basan kişi gücü ve kuvveti önce yere,sonra ayaklarına sonra bedenine ve sonra "ben" düşüncesine yükler. Ve ego "ben" bilincinin sahibi olduğu düşüncesi ile tüm gücü ve kudreti sahiplenerek ortak koşar.

"Ben" dediği şeyin ortağı görür kendini..

 

Rab; Öğretmen,terbiyeci gibi anlamlar taşımaktadır.

Sende ki hayvan,dünya hayatı süresince her daim eğitilir,öğretilir,yavaş yavaş terbiye edilir.

Rabbınız hayatınızın neresindedir?
Sizi nasıl eğitmektedir.

Terbiyeniz nasıl gerçekleşiyor.

Gözlerini bilincine çevir ve Rabbini gör! "Ben"in vakıf olduğu güce ve kuvvete ortaklık iddia etme.

Eğer dalgaların çetin olduğu,fırtınaların hiç dinmediği bir gemide isen sana rahmet edilmiş. Teslimiyet dairesinden çıkmazsın.
Ancak işleri hep yolunda,ayakları karaya basan,sıkıntıları olmayan yani hayatında dev dalgalar ve fırtınalar olmayan insanların nasıl bir mekr'e uğradıklarını gör.

Şayet karaya ayak basmış isen,"ben" e ortaklık isnat eden davranışları terk et ve hep gemi deki gibi kal. Dünya zaten bir gemidir dostum.Bilene..

A.K.